Rise to your potential! Potansiyeline yüksel!

We’ve been programmed to reconcile ourselves to less of our potential. We’re not robots, yet, still programmed. In the beginning of industrial age, the need for work-force was described as unquestioning, less thinking, obeying. As it was not possible to create robots at that time, they needed standardized people. The following quote is one of the best ones describing the solution found:

“An organization composed of individuals of mediocre ability, working in accordance with policies, plans, and procedures discovered by analysis of the fundamental facts of their situation, will in the long run prove more successful and stable than an organization of geniuses each led by inspiration” (Taylor Society)

Then, to succeed this, education system (basically, schools) needed to be updated. A very direct quote telling us what was changed with education system:

“The aim of public education is not to spread enlightenment at all; it is simply to reduce as many individuals as possible to the same safe level, to breed and train a standardized citizenry, to put down dissent and originality. That is its aim in the United States… and that is its aim everywhere else.” (H.L. Mencken)

Today, if you say the say the same, probably you would be immediately labeled as narrow-minded. Unfortunately, that narrow-minded system is still the valid one in many countries in the world. Even though, new skills and new development ways are being craved  by many of us and many of the organization in today’s world.

You, as an individual, in your every step towards your own potential, the system is warning you using different tools, which might even be your very own thoughts: you die if you fly too high, remember Icarus, hear your father’s warning!

Icarus and his father, being kept in a tower in Crete, attempt to escape by means of wings that is constructed from feathers and wax. Icarus’ father warns him about two things. One of them is not too fly too high. Icarus ignores the advice, gets too close to the sun, wax melts and he dies after falling into the Aegean Sea.  (also source of the idiom: “don’t fly too close to the sun”)

This is mostly and in many cases what you hear about Icarus. Don’t be too ambitious. You fly high, you die. Maybe!

The second advice was not to fly very low as sea’s dampness would effect the wings. 

In other words, you die if you fly too low too, or it gets very heavy. You die if it’s too low too; slower and with difficulty to breathe. Sometimes, when it gets really tough, you go a little bit higher to relax. Then, you get lower as you fear getting burned, fear being unsuccessful, and as your long time learning pushes you back. You start dying again, slowly and without realizing.

Yet, there are many beautiful high levels you may fly without letting wax being melt. Are you afraid? No problem, everyone would be afraid! The only thing you have to do is keep wax under control. You do know flying. You do know what to do, do!

If you like this and like to further dig, references and inspiration sources that I could recall.

Todd Rose, The End of Average, How We Succeed in a World That Values Sameness

Icarus story from Seth Godin, video

İcarus Story(Wikipedia)

Azra Kohen, Aeden, novel (to my knowledge, not yet translated into English)


Potansiyelinin azına razı olmak için programlandık. Robot olmasak da programlandık; endüstri devrimi başladığında, söyleneni sorgulamadan, üzerinde düşünmeden yapan iş gücüne ihtiyaç vardı. Robot yapmak mümkün olmadığına göre, standart üretim için standart insanlar gerekmişti. Bulunan çözümü en güzel yansıtan alıntılardan biri şöyle:

“Ortalama yeteneklere sahip, politikalar, planlar ve detaylı analizler sonucu oluşturulmuş prosedürlere uyumlu çalışan insanlardan oluşmuş bir organizasyon, uzun vadede, dahilerden oluşmuş ve esinlenmelere sahip insanlardan oluşmuş organizasyonlara göre daha başarılı ve istikralı olacaktır.” (Taylor Society)

Ve sonra bunu başarmak için, eğitim sisteminin, okulların elden geçmesi gerekiyordu. Orada yapılanları, dümdüz anlatan bir alıntı:

“Yaygın eğitimin amacı asla bir aydınlanma sağlamak değildir; amaç, olabildiği kadar çok insanı aynı güvenli seviyeye indirgemek, standart vatandaşlar yetiştirmek üzere üremelerini sağlamak, muhalifliği ve yaratıcılığı olabildiğince azaltmaktır. bu Birleşik Devletlerde eğitimin amacıdır… ve geri kalan her yerdeki amaç da budur” (H.L.Mencken) 

Bugün bunu söyleseniz, belki de geri kafalı olarak damgalanırsınız anında. Ne yazık ki, hala o geri kafalı eğitim sistemi, dünyanın pek çok yerinde aynen devam ediyor. Üstelik bugün ihtiyaç duyduğumuz pek çok beceri ve gelişim ihtiyacı başka bir sistem gerektirse de.

Siz, birey olarak kendi potansiyelinize doğru her adım attığınızda da o ya da bu şekilde, belki de kendi zihniniz dışında başka hiç bir şeyi kullanmadan, sizi uyarıyor sistem: çok yukarı çıkarsan ölürsün, İkarus’u hatırla, babanın  sözünden çıkma!:

Babasıyla beraber Girit’te bir kuleye hapsedilmiş İkarus, kuleden kurtulabilmek için bal mumu ve tüylerden bir çift kanat yapar. Baba İkarus’a iki öğüt verir. Biri, uçmanın coşkusuyla güneşe yaklaşmaması gerektiğidir. İkarus babasını dinlemez, güneşe çok yaklaşınca bal mumu erir ve Ege Denizi’ne düşerek ölür. 

İkarus en çok böyle ve bu kadar anlatılır. Hırslarına kapılma. Çok yükselirsen ölürsün! Belki!

İkinci öğüt ise denize yakın uçup kanatlarının nemlenmesini engellemesi gerektiğidir. 

Çok alçalırsan da ölürsün, ölmezsen de ağırlaşırsın yani. Aşağıda da ölüyorsun; yavaş yavaş nefes almakta zorlanarak, ara ara çok sıkıştığında birazcık yükselerek rahatlayıp, sonra onca yılın öğrenilmişliği ile ve yanmak korkusuyla, başarısız olmak korkusuyla, tekrar alçalıyorsun. Tekrar yavaş yavaş, fark etmeden ölüyorsun.

Oysa balmumu erimeden çıkabileceğin çok güzel yükseklikler var; korkuyor musun? Sorun değil, herkes korkar. Tek yapman gereken yükselirken bal mumunu kontrolde tutmak. Yoksa uçmayı zaten biliyorsun: Ne yapman gerektiğini de biliyorsun, yap!

İlginizi çektiyse, referans ve aklıma gelen ilham kaynakları:

Todd Rose, The End of Average, How We Succeed in a World That Values Sameness

Seth Godin’den İkarus Hikayesi, video

İkarus Hikayesi (Wikipedia)

Azra Kohen, Aeden Bir Dünya Hikayesi, roman

Be a baby monkey! – Yavru maymun ol!

When it comes to a change, challenge, stressful situation and so on, we show a business attitude of a baby monkey or a kitten. This is from Michael Michalko, writer of the book Thinkertoys. He describes as «if a small kitten is confused or in danger, it will do nothing but mew until his mother comes and carries it to safety. By contrast, a baby monkey will run to its mother and jump on her back at the first sign of trouble».

Michalko says that your choice of attitude is going to determine your potential for innovation, creativity, success in your field and whether you will have original ideas to improve your business or personal life or not. And he is putting it as a simple choice of the first action, the first step, the beginning of everything. It’s not an identification of you, not a characteristics you are born with but just a choice of an attitude. Need an improvement in any of the areas mentioned?

Be the baby monkey, avoid being a kitten!

İş hayatında, değişim, zorluk, stresli bir durum vs ile karşılaştığımızda, ya yavru bir kedinin veya yavru bir maymunun davranışını sergiliyoruz. Thinkertoys isimli kitabın yazarı Michael Michalko’dan, ve şöyle tanımlıyor: «Eğer yavru bir kedi ne yapacağını bilmez halde kalır veya tehlike sezerse, hiçbir şey yapmayacak ve annesi gelip onu güvenli bir bölgeye taşıyana kadar miyavlayacaktır. Tersine, yavru bir maymun sıkıntılı bir durumun ilk işaretinde annesine koşacak ve onun sırtına çıkacaktır».

Michalko, hangi davranışı seçtiğimizin, bizim yaratıcılık, yenilik, alanımızda başarılı olma ve iş veya özel hayatımızı iyileştirmek için orijinal fikirler üretebilip üretemeyeceğimizi belirlediğini söylüyor. Ve bunu, aslında basit bir ilk adım tercihi gibi tanımlıyor, her şeyin başlangıcı gibi. Bu tercih beraber doğduğumuz bir karakter veya kişilik özelliği değil, sadece basit bir davranış tercihi.

Belirtilen alanlardan herhangi birinde iyileşmeye ihtiyacınız varsa, basitçe yavru kedi olmaktan uzaklaşıp yavru bir maymun gibi davranın, harekete geçin!