A recent hbr article by Francesca Gino elaborating on the fact that rebelling brings conflicts, conflict triggers discussion and solution seeking. She also provide a link to a study ‘Mind-Body Dissonance’ which tells us conflicts are leading to original solutions. Most of the time, most of our communication does not include new ideas, does not bring new discussions and/or does not suggest a change. Thus, in most of the cases, in response, we tend to respond within our own already existing portfolio of answers/reactions. In other words, when there is no trigger for a change in already accepted comfortable way simply there is no progress towards originality. And we all have different preferences in and about rebelling, based on two dimensions, resisting internal pressures (low or high) and resisting external pressures (low or high); click here for the test which at the end explains your type in detail; The Traveler, The Climber, The Pirate, The Guard.
Don’t be afraid of rebels and rebelling, on the contrary, just enjoy 🙂
Yakın zamanda hbr’da yayınlanan, Francesca Gino imzalı bir makale asilerin çatışma yarattığı, çatışmalarınsa tartışmaları ve çözüm arayışını harekete geçirdiğini detaylıca ele alıyor. Aynı zamanda ‘Zihin-Beden Ahenksizliği’ isimli bir araştırmaya link veriyor; bu araştırmaya göre çatışmalara orijinal çözümleri getiriyor. Çoğu zaman, iletişimimizin büyük bölümü yeni fikirler içermez, yeni tartışmalar getirmez ve/veya bir değişim önermez. Böylece, pek çok durumda, daha önceden var olan cevaplar/reaksiyonlar portfolyosundan kullanarak bir karşılık veririz. Başka bir deyişle, mevcut konfor alanında değişimi harekete geçiren bir şey olmadığında, orijinal bir çözüm yolunda bir ilerleme olmuyor. Ve hepimiz, asilikle ilgili başka tercihlere sahibiz. Bu tercih iki boyutla belirleniyor, ‘iç baskılara direnç’ (az veya çok) ve ‘dış baskılara direnç’ (az veya çok). Test için link burada, testin sonucunda sizin asilik tipiniz detaylıca anlatılıyor: Gezgin, Tırmanıcı, Korsan ve Gardiyan. Asilerden ve asilikten korkmayın, aksine tadını çıkarın 🙂